NE ARAMIŞTINIZ?

Yeni yılın ilk ayları, bize son bir sene içinde olanları değerlendirme şansıyla birlikte hayatımızı sürdürdüğümüz ve çalıştığımız ortamları daha çok yaşam enerjisiyle yenilemek için sayısız fırsat sunuyor. 

Bu sene, yaşam ve çalışma alanlarımızın dekorasyonuyla ilgili birçok pratik ve ilham verici taze fikirle buluşacağız. Bu yazıda, 2023'te sık göreceğimiz ve yaşam alanlarımızda zevkle kullanabileceğimiz dekorasyon trendlerinin nabzını tutuyoruz.

Keyifli okumalar!

2023 dekorasyon trendlerinin ana kahramanları

2023'te ev dekorasyon trendlerinde ana kahramanlar; çevreye saygılı tasarımlar, biyokompozit, miselyum ve doğal liflerle biyomimikri* felsefesi ışığında üretilen ekolojik farkındalığı yüksek endüstriyel ürünler, kahverengi ve ahşap mobilyalar, lokal zanaatkarların yaptığı el yapımı parçalar, nötr renk paletleri ve yaşam alanlarına mesafeli bir sıcaklık ve karakter katan mid-century modern stili. 

Bu yazıda bahsettiğimiz Mid-Century Modern dekorasyon stili de dahil olmak üzere, iç mimarideki devinimle karşımıza çıkan birbirinden zevkli 18 ev dekorasyon tarzını incelediğimiz detaylı rehberimize ve yazı dizimize göz atın:

NG Grup’un; porselenin geçmişten günümüze yolculuğuna dair çok kıymetli eserleri barındıran bir müzesi olduğunu biliyor muydunuz?

Çini, seramik ve porselenin ilham verici tarihini özenli bir şekilde yansıtan ve yaşatan müze, kültürel mirasımıza hem sahip çıkıyor, hem de bu değerli mirası herkesin ilham alabileceği şekilde sergiliyor. 

İşte “Geçmişten geleceğe..” mottosuyla varlık gösteren Gülsüm Güral Müzesi’ni ziyaret etmeniz için 6 neden:

1. Zengin koleksiyonu

Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral tarafından hazırlanan, 6 bin metrekarelik alan üzerinde kurulu Gülsüm Güral Müzesi’nde yaklaşık 70 bin eser yer alıyor. Müzede, Kütahya Porselen’in kuruluşundan bugüne 40 yıllık süreçte ürettiği tüm porselen ürünlerinin yanı sıra Kütahya tarihi, 14. yüzyıldan günümüze uzanan Osmanlı saray porselenleri ve dünyaya mal olmuş ressamlara ait yağlı boya tabloları da yer alıyor.

2. Kütahya’nın ve Kütahya Porselen’in tarihçesi niteliğinde oluşu

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olan müze öncelikle Güral ailesinin ilk işi olan kereste fabrikası atölyesinin maketi ile öne çıkıyor. Kütahya Porselen'in kurulduğu günden bugüne kadar geçirdiği dönemlere tanıklık edeceğiniz müzede, aileye ait kişisel eşyaların yanında Kütahya Bölgesi'ne özel yöresel kıyafetleri, Kütahyalı ressamların eserlerini; çini, seramik ve porselenin geçmişten günümüze uzanan görkemli yolculuğunu görme şansınız var. 

3. Osmanlı ve dünya tarihi ile ortaklığı

Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı’nda kullanılan; Yıldız Porselen Fabrikası’nda özel olarak üretilmiş porselenlerin birebir replikaları, Kütahya Porselen’in yıllar süren çalışmaları sonucu hayat bulmuş ve Gülsüm Güral Müzesi’nde sergilenmeye başlanmıştır.

Ayrıca 16. ve 18. yüzyıllar arasında Avrupa’da üretilmiş, orijinalleri dünyaca ünlü müzelerde sergilenen birçok porselen de aslına uygun olarak yorumlanan replikaları ile Gülsüm Güral Müzesi’nde ziyaretçilerini bekliyor.

Müze, ayrıca dünyaca ünlü mavi beyaz Çin porselenlerine, Nafi Güral’ın eski çalışma odasındaki eşyalara ve Sema Güral’ın Osmanlı dönemi porselen koleksiyonuna da ev sahipliği yapıyor. 

Müze, bu eserleriyle hem Osmanlı tarihine hem de dünya tarihine saygı duruşunda bulunuyor.

4. Kolayca erişilebilen konumu

Gülsüm Güral Müzesi Herkesin yolu üzerinde! Eskişehir - Kütahya - Afyon - Antalya yol hattı üzerindeki Gülsüm Güral Müzesi, her mevsim kolayca ulaşılabilecek bir konumda bulunuyor. Özellikle bu şehirlerden herhangi birine bir yolculuk planlıyorsanız, Gülsüm Güral Müzesi’ni rahatça ziyaret edebilirsiniz. 

5. Klasik otomobil koleksiyonu

Müzede Nafi Güral’a ait, birbirinden ilgi çekici modellerin olduğu bir klasik otomobil koleksiyonu da bulunuyor!

6. Evliya Çelebi’nin portresi

Müzede Kütahyalı Evliya Çelebi'nin portresi ve o dönemde kullandığı eşyalar da yer alıyor. 

Gülsüm Güral Müzesi tüm ihtişamıyla sizi bekliyor

Yolunuz Kütahya, Afyon, Eskişehir veya Antalya’ya düşerse, yolda ruhunuzu da doyuracak bir mola vermeyi ve Gülsüm Güral Müzesi’ne de uğramayı sakın unutmayın! Size birbirinden eşsiz sanat eserlerinin arasında kaybolmanın mutluluğunu yaşatacak Gülsüm Güral Müzesi’ni her gün 9.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezebilirsiniz. 

Evimizde en mutlu hissettiğimiz yer, çoğumuz için hiç kuşkusuz mutfağımız! Bir eve ev sıcaklığını veren de zaten hep mutfakta sevgiyle hazırlanan yemekler değil mi? 

Peki bu mutluluk mabedini çok sevmek temiz ve düzenli tutmaya kafi mi? Pandemi sürecinde herkesin içinde gizli kalmış şef derin uykusundan uyandı ama iş mutfağı toplamaya geldiğinde yeniden uykuya dalmak istemesine nasıl engel olabiliriz?

Daima pırıl pırıl görünen bir mutfağa kavuşmak hayal değil. Bizce işe, mutfak yüzeylerinde doğru seramik seçimi yaparak başlamalı. Hijyenin tanımını yeniden yaptığımız pandemi sürecinden sonra, mikrop tutmayan ve aynı anda temiz görünen seramik seçimleri evimize hem sağlık hem de şıklık katabilir!

Mutfağınıza stil ve kişilik katacak yer ve duvar seramiği fikirleri

Mutfaklarımız adeta bir lezzet laboratuvarı... İşlevi gereği aynı anda hem düzenli hem de hijyenik olmak zorunda. Yanına bir de estetik ve konforu katınca hakkını tam olarak vermiş oluyoruz.

Yer döşemeleri ise evlerimizin genel tarzında önemli bir rol oynuyor. Yer karolarının sayısız stil, doku ve renk çeşitliliği, yaşam alanımıza ve özellikle de mutfağımıza özel bir kişilik kazandırmamız için bize yardım ediyor. O halde mutfak seramiklerini seçerken nelere dikkat etmeliyiz?

1. Renk kombinasyonu

Griler ve kremsi beyaz gibi açık tonlar doğal olarak taze ve temiz görünür. Bu  nötr renklerden sadece birini seçmek yerine, birkaç tonu birleştirmeyi düşünebilirsiniz. Kendinizi belirli bir renk paleti ile sınırlayarak ve doğal dokuları olan karoları tercih ederek hedefinize daha kısa yoldan ulaşabilirsiniz.

İster tadilat yapıyor ister sıfırdan bir banyo tasarlıyor olun; evin diğer yerlerindeki seramiklerin aksine, banyo karoları neme ve değişen sıcaklıklara maruz kaldığı için banyo seramiği seçerken biraz daha dikkatli olmalısınız. 

Neyse ki seçebileceğiniz birçok farklı stil, desen, renk ve dokuda banyo seramiği bulunuyor. Seçeneklerin hemen hepsinin albenisi olsa da ihtiyacınıza en uygun olanı seçmek biraz emek istiyor. Ancak bazı taktikleri bilirseniz en temel birkaç konuya karar verdikten sonra banyonuz için en mükemmel olacak seramiği seçmek sizin için oldukça kolaylaşabilir.

Banyonuzda en doğru seramiği seçmek için dikkat etmeniz gereken bu temel başlıkları sizin için kısa bir rehber haline getirdik.

Keyifli okumalar!

Her geçen gün güncellenen iç tasarım trendleri, dekorasyona dair birçok geleneksel düşünceyi yerle bir ederken evlerimizin duvarlarını yıkmayı da ihmal etmiyor; zira hatırı sayılır bir süredir evlerimizde daha fazla açık alan oluşturmaya başladık. 

Geniş açık alanlar, evin bölümlerini daha net bir biçimde ortaya koymayı gerektiriyor. Öyle ki artık pek çok ilham verici dekorasyon fikrinde, evin farklı bölümlerinin duvarlardan çok yer döşemeleriyle vurgulandığını görüyoruz. 

Peki yaşam alanlarımızın en temel parçalarından biri olan zeminde iki önemli malzeme olan ahşap parke ve seramik arasında kaldığımızda ne yapacağız? Hazırsanız cevabımız geliyor: İkisini de seçeceğiz! Ama bir farkla: Ahşap yerine ahşap görünümlü seramik kullanarak…

Birbirini bu kadar iyi tamamlayan iki materyal bulmuşken seçim yapmaya ne gerek var? Bu konuda yapmamız gereken tek şey bu iki farklı dokunun birbirinin renkleri, desenleri ve dekorasyonu oluşturan diğer unsurlar ile nasıl etkileşime gireceğine dikkat etmek. Zaten bizim de bu yazıyı yazma sebebimiz tüm bu uyumu nasıl yakalayabileceğinizi anlatmak! :)

İşte bu iki malzemenin kombinasyonuna dair önerilerimiz:

Seramik ve ahşabın ahengi: İnce bir zevk

Yer döşemeleri, evlerimizin genel tarzında önemli bir rol oynuyor. Yer karolarının sayısız stil, doku ve renk çeşitliliğini düşününce yaşam alanınızdaki her bir bölüme farklı bir kişilik kazandırmanın gayet mümkün olduğunu fark edebiliriz.

Üstelik seramikte kullanılan ileri teknoloji üretim teknikleri sayesinde, yaşam alanımızda görmeyi arzu ettiğimiz tüm dokuları, seramik yer ve duvar döşemelerinde bulabiliyoruz.

Seramik ve ahşap karoları iki farklı biçimde kullanabilirsiniz:

• Odaları bölmek için

Eve geldiğinizde yapmak istediğiniz tek şeyin biraz dinlenip rahatlamak olduğu o  uzun günleri düşünün. Böyle günlerde spa’yı evinize getirmek nasıl olurdu? Biz de kendimize bu soruyu sorduk ve bu yazımızda huzur veren banyoları mercek altına almaya karar verdik. 

Çünkü banyolarımız artık hijyenden fazlasını temsil ediyor; yalnızca fiziksel olarak temizlenmek için değil, ruhumuzu tazelemek, arınmak ve rahatlamak için de banyo yapıyoruz. 

Banyomuzu bu fikirden aldığımız ilhamla tasarlayabilir; günün stresinden uzaklaşmamıza yardım eden, oldukça huzurlu bir alan yaratabiliriz. 

Yazımızda, böyle bir ortamı yaratırken dikkate alınması gereken kilit unsurları bulabilirsiniz. Aydınlatma, renk, sıcaklık ve doku gibi temel başlıklarda incelenebilecek bu önerileri dekorasyon tarzınız ne olursa olsun uygulayabilir, hangilerinin sizin için daha uygun olduğunu keşfedip banyonuzu çok daha canlandırıcı bir ortama çevirebilirsiniz.

O zaman haydi başlayalım!

Dünyadan popüler dekorasyon stilleri yazı dizimize hız kesmeden devam ediyoruz! Bu kez sıra, zarif geometrik formlarla karakterize edilen, 1900'lerin başından günümüze uzanan, yansımalarını hem mimaride hem tasarımda hem de görsel sanatlarda gördüğümüz bir sanat akımı olan Art Deco’da. 

Önce kısa bir tarih… Ardından beraber dekorasyonda Art Deco’nun elegan çizgisinden nasıl faydalanabileceğimize bakalım.

Art Deco nasıl doğdu?

Yalnızca “Deco” olarak da bilinen Art Deco, Birinci Dünya Savaşı'ndan hemen önce, 1910’lu yıllarda Fransa'da ortaya çıkmış bir tasarım dili. 1925'te Paris'te düzenlenen dünya fuarı Exposition Internationale des Arts Décoratifs et Industriels Modernes’de olgunlaşmaya başlayan akım Batı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde 1930’larda kitleleri peşinden sürükleyen bir stil haline geldi. 

Art Deco’yu biçimlendiren etkiler arasında Art Nouveau, Bauhaus ve Kübizm sayılabilir. Doğadan olduğu kadar Amerikan Kızılderili, Mısır ve erken Klasik dönem kültürlerinden da ilham alan Art Deco öyle etkili oldu ki yalnızca binaların ve mobilyaların değil; modanın, mücevherlerin, radyo ve elektrikli süpürge gibi günlük nesnelerin, otomobillerin, trenler ve okyanus aşan deniz araçları da dahil birçok ulaşım aracının tasarımını etkiledi.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında herkes Art Deco’nun modası geçti zannediyordu ama 1960'ların sonundan itibaren bu tarza olan ilgi yeniden canlandı. Günümüzde Art Deco, dekoratif sanat ve mücevher tasarımı başta olmak üzere birçok alanda ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Art Deco’nun 3 karakteristik özelliği

1. Arodinamik stil: Art Deco, makinenin modernliğine ve makine yapımı nesnelerin doğasında bulunan tasarım niteliklerine olan hayranlıktan doğmuştur. Peki bu ne demek? Art Deco akımı ile stilize edilmiş her şeyde bir sadelik, düzlemsellik, simetri, element tekrarı ve ‘aerodinamik’ yani havada devinim halindeymiş gibi hissettiren bir görünüm dikkat çeker. 
2. Stilize form ve süslemeler: Çiçekler, hayvanlar ve güneş ışınları gibi temsili formlar ile geometrik veya stilize süslemeler öne çıkar.
3. Doğal ve insan yapımı materyallerin birleşimi: Yeşim, gümüş, fildişi ve krom gibi doğal malzemelerle birleştirilmiş plastikler, vita camı ve betonarme gibi insan yapımı maddelerin kullanımı.

En meşhur Art Deco örnekleri

• Art Deco'nun en popüler desenlerinden biri olan stilize güneş ışınlarını, New York’taki Chrysler Binası’nın çelik kulesinde görebilirsiniz.
• Taçlı çatısı, yükseldikçe sivrilen yapısı, kireçtaşı kaplamaları ve sağlam çelik çerçeveleriyle  Rockefeller Center, gerçek bir Art Deco örneği.
• Manhattan’ın anıtsal binalarından bir diğeri de Shreve, Lamb & Harmon’ın tasarladığı Empire State. 102 katlı bir gökdelen olan binanın hem içinde hem de dışında Mısır ve Aztek mimari unsurlarının etkisi görülebilir.

Evinizde Art Deco havası estirmenin yolları

Eğer evinizde Great Gatsby filmindeki gibi ışıltılı bir hava estirmek istiyorsanız bu modern ve vintage tarza ulaşmanızı sağlayacak önerilerimizi listeliyoruz:

Seramik, yalnızca ev değil restoran, kafe, spor salonu, müze, ote gibi büyük ve bol ziyaretçili alanların dekorasyonunda da tercih edilen değerli bir döşeme çeşidi. Düşük maliyeti, dayanıklılığı ve kolay temizlenebilir olması; seramiklerin her alanda yoğun ilgi görmesini sağlıyor.  

Mekan dekorasyonunun önemli bir bileşeni olması, seramiği mobilyalarla beraber restoranların tüm enerjisini belirleyen ögelerden biri yapıyor. Farklı dekorasyonlar için kullanılabilecek çeşitli seramik modelleri, herhangi bir mekanın tercih edilmesini sağlayan estetik unsurları da etkiliyor. 

Peki insanların içinde vakit geçirmekten hoşlandığı, marka kimliğinizi yansıtan bir kafe veya restoran için siz nasıl seramik seçimi yapmalısınız? Kolayca değiştirilebilen duvar renkleri ve mobilyaların aksine, restoranınızın zemininde veya duvarlarında kullanacağınız seramikler uzunca süre faydalanacağınız, restoranınızla birlikte yaşayacak bir dekoratif unsurdur. Bu konuda işin henüz en başında, doğru kararı vermek çok önemlidir. 

Bugün sizlere restoranınız için en mükemmel seramik seçimini yapmanıza yardım edecek süper ipuçları sunuyoruz!

Önce seramik ve porselen kullanımının avantajlarıyla başlayalım.

Restoranınızda porselen veya seramik kullanmanın avantajları

Restoranınızda seramik yer karoları kullanmanın sağlayacağı artılar neler olacak derseniz, hemen sıralayalım:

• Sağlamlığı yıllara meydan okur: Seramik ve porselen oldukça sağlam materyallerdir, uzun yıllar herhangi bir deformasyon olmadan kullanılabilir.
• Yerden ısıtma konusunda avantajlıdır: Seramik de porselen de yerden ısıtma konusunda ahşaptan çok daha etkili bir iş çıkarır.
• Kolayca temizlenir: Bu yüzeyleri temizlemek diğer tüm alternatiflere göre çok daha kolaydır. Kaygan olmaması için iyice kurulanması gerekir, o kadar!
• Yaratıcı çözümler sunar: Desenler ve geometri ile farklı bir görünüm elde etmek konusunda seramik de porselen de çok başarılıdır. 

Seramik seçerken dikkat edilmesi gerekenler

1. Materyal seçimi: Sağlamlık en önemli faktör

Restoranlar, yaya trafiği yoğun olan alanlardır. Bu yüzden zeminlerin sağlam ve güvenli olması gerekir. Bu da porselen veya seramik gibi dayanıklı bir malzemenin seçilmesi gerektiği anlamına gelir. Eğer restoranınızda seramik veya porselen kullanmaya karar verdiyseniz beraber bir sonraki adıma geçelim!

2. Renk seçimi: Bütünsel bir yaklaşıma ihtiyaç var

Burada ilk yapacağınız şey yalnızca duvarların değil, hem mobilyalarınız hem de aksesuarlarınızın renk skalasını düşünmek olmalıdır. Hepsinin üzerinden özenle geçerek seramiklerinizin bu renklerin tonlarına uyumlu, onları ahenkli şekilde tamamlayan renklerde olmasına dikkat etmelisiniz.

3. Işığa dikkat! Işığı yansıtan alternatifleri seçin

Restoranınız nereden, nasıl ve ne miktarda ışık alıyor? Işık miktarını göz önünde bulundurarak daha fazla alan yanılsaması yaratacak seramik karolar seçmelisiniz. Bu yanılsamayı, ışığı yansıtan renk ve görüntüdeki seramikler sağlayacaktır.

4. Peki ya ebat? Küçük ve büyük karoların farkı

Yılbaşını aileniz, arkadaşlarınız ve tüm sevdiklerinizle kutlamanıza çok az bir zaman kaldı. Kutlamanız ister evde, ister dışarıda olsun, yılbaşının yenileyici enerjisini evinize doldurmanın en güzel yollarından biri de yaşam alanınızın dekorasyonunda değişiklikler yapmak. 

Yeni yılın şenlikli havasını şimdiden solumaya başlamak istiyorsanız, evinizde yapabileceğiniz yılbaşı dekorasyonu için size bugün ilham verici görseller ve harika önerilerle geldik. Siz de evinizin dekorasyonunda yılbaşı konseptine uygun değişiklikler yapın, tüm kış mevsimi boyunca ve hatta sonrasında, oluşturduğunuz bu yaratıcı enerjinin tadını çıkarın.

Gerçek bir yılbaşı klasiği: Yılbaşı ağacı

Noel Baba ile ilgili gerçekleri öğreneli çok oldu ama kim bizi yılbaşı ağacı kurmaktan vazgeçirebilir ki? Elbette yılbaşı dekorasyonu denince akla ilk gelen şeyler yılbaşı ağacı ve onun süslemesi. Ağacınız ister büyük, ister küçük olsun, onu süslemek hem harika bir hobi hem de ailenin ortak hafızasına yepyeni anılar eklemenin yolu. Üstelik bittiğinde içimizi ısıtan, bize çok iyi hissettiren bir atmosfer yaratıyor. 

Küçük yaşam alanları, şirinlikleri ve işlevsel nitelikleriyle apayrı bir cazibeye sahip. Doğru şekilde dekore edildiğinde oldukça rahat, adeta inziva için girdiğiniz Zen aurasına sahip bir yer gibi hissettirebilecek iken eşyalarınızı küçücük bir alana sıkıştırmanız gerektiğinde ise klostrofobik olabilir. İkincisi yerine birincisine ulaşmak ise biraz bilinçli çaba gerektirir.

İyi haber şu ki evinizin bir odasını ya da başka herhangi bir yaşam alanını olduğundan daha ferah göstermek düşündüğünüzden daha kolay! Aslında her şey, ekstra hareket alanı yaratmak ve eşyaların proporsiyonları ile ışığı kullanarak gözü kandırmaktan ibaret.

O halde gelin birkaç basit ipucu ile yaşam alanınızı genişletelim!

Küçük boyutlu eşyaların rahatlığı

• Küçük bir odada geniş alan algısı yaratmanın yolu, mobilyalarınızın ve odanızın boyutunu doğru bir şekilde oranlamaktan geçiyor. Basit bir örnek vermek gerekirse eğer bir mobilya, herhangi bir ucuyla odanın sınırlarına dayanmışsa bu mobilya odanız için çok büyük demektir. Odanızda ferahlık hissi yaratmak için mobilyalarınızın kenarları ile duvarlar arasında daima biraz boşluk bırakmalısınız. Bu konunun tek istisnası yataktır. :) Örneğin iki duvar arasına yerleştirdiğiniz bir yatak, keyifli bir uyku alanı yaratır.
• Ayrıca odanızdaki kullanılabilir alanı daraltan çok ağır mobilyalardan kaçınmalısınız. Örneğin, konforlu ancak ince hatlara sahip ikili bir kanepe size hantal bir üçlü kanepe kadar oturma alanı sağlar ve odanızda çok daha az yer kaplar.
• Eşyalarla ilgili son önerimiz; eğer odanızda büyük, gösterişli bir ayna veya çerçeve olsun istiyorsanız onu yerde değil duvara asarak kullanın.

Yere yakın parçalarla göğe uzayan odalar

• Kısa mobilyalar tercih ederek odanızın genel profilinin alçak olmasını sağlayın. Bu sayede eşyalarınızla tavanla arasındaki boşluğu artıracak, odada bir açıklık hissi oluşturacaksınız. Örneğin yatak odanızda, bir çatı katı için tercih edeceğiniz alçak bir yatak seçin veya doğrudan yere konforlu bir şilte yerleştirin.
• Oturma odası veya salonda ise Dünyadan en popüler 18 ev dekorasyon tarzı başlıklı yazımızda da tanıttığımız dekorasyon stillerinden biri olan mid-century modern havası estirin.

Dikey ve yatay çizgilerin kerameti

• Gözünüzü odanın içinde düzenli bir şekilde gezdiren her şey alanınızın daha büyük görünmesini sağlayacaktır. Bunun için dikey ve yatay çizgilerden faydalanabilirsiniz.
• Mesela tavanı yüksek göstermek için odadaki dikey alanı vurgulamanız gerekiyor. Bunun için tavan ve duvarı ise zemine göre daha açık renklere boyayabilirsiniz.
• Odayı enine genişletmek için ise döşeme, perde ve duvar kağıdında yatay çizgili alternatifleri seçebilirsiniz. Bu sayede hareket ve akış hissini de artıracaksınız.

Ayna ayna söyle bana bu odadan ferahı var mı dünyada?

• Aynalar, yaşam alanlarına neredeyse bir pencerenin sağladığı açıklık algısını katıyor. Aynalar yalnızca ışığı yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda odanızın içini de yansıtıyor, böylece gözümüzün alanı çok daha geniş algılamasını sağlıyor. Bu yüzden ne kadar çok ayna, o kadar ferah oda. :)

Kalın perdelere ve halılara elveda

• Perdeler, pencereyi tamamen kapatmasa da gözün dışarıdaki manzarayı görmesini engeller. Perdelerinizi ince ve hafif tüllerle değiştirerek alanınızın açıklığını artırabilirsiniz.
• Minimalist tarzda döşenmiş ne yoktur? Evet doğru bildiniz, halı ve kilimler! Her ne kadar eve sıcaklık ve samimi bir görünüm katsa da daha ferah bir his için en azından küçük odalarınızdaki halıları kaldırabilirsiniz.

Havadar kumaşların etkisi

• Mümkünse ışığı emen ve odanızı ağırlaştıran ağır malzeme ve kumaşlardan kaçının. Örneğin keten ile odanızdaki ferahlık hissini artırabilirsiniz.

Zeminde beyazın yansıtıcı gücünden faydalanın

• Açık renkli duvarlar gibi açık renkli zeminler de odanızın büyük görünmesini sağlar. Zeminde parlak beyaz ve krem renklerde yer döşemeleri kullanarak ışığı bolca yansıtmalarını sağlayabilir böylece alanınızı genişletebilirsiniz.
• Ferah bir görünüm için yapabileceğiniz bir diğer şey de yer karolarını büyük ölçülerde tercih etmek. Böylece daha az derz oluşturarak odanızın daha geniş görünmesini sağlayabilirsiniz.
• İşte tam da bu noktada, NG Kütahya Seramik’in yenilikçi teknolojilerle ürettiği sanat eseri niteliğindeki seramik ve porselen yer karolarından faydalanabilirsiniz. NG Kütahya Seramik’in yaşam alanınızı olduğundan çok daha büyük gösterecek yer karolarına göz atmaya ne dersiniz? İşte bu etki için özel olarak derlediğimiz NG Kütahya Seramik koleksiyonları:

Statü değiştirir: Statu

Tarihteki ilk uygarlıklardan beri hayatımızın içinde olan seramik, bugünün modern yaşam alanlarının da önemli parçalarından biri. Keşfi on bin yıl öncesine uzandığı ve asırlarca formunu koruyabildiği için tarihin en nadide tanıkları arasında. Üretildiği zamanı sosyokültürel açıdan çözümleyebilidiği için insanlık tarihi ile ilgili kıymetli bilgileri de günümüze ulaştırıyor.

Tarih öncesinden kalan birçok eserin ana malzemesi olan seramik, bugün uzay mekiklerinin yapımında bile kullanılan kilit bir malzeme durumunda. Seramiğin tarihini, yapısını ve kullanım alanlarını derinlemesine öğrenmek için şu yazımıza da göz atabilirsiniz:

Biz bugün, seramiği yaşam alanlarımızda nasıl yaratıcı şekilde kullanabileceğimizi inceledik.

Madem günümüzde seramiğin kendine has zarif dokunuşunu, mutfaktan banyoya, yatak odasından verandaya her mekanda kullanabiliyor; sayısız renk ve desende seramik ürünü ile hayatımızı zenginleştirebiliyoruz; o halde yaşam alanlarımızı istediğimiz tarzda dekore ederken seramik ürünlerden hem aksesuar hem de yapı malzemesi olarak nasıl destek alabileceğimize bakalım.

İyi okumalar!

Seramik nasıl bir malzemedir?

Seramik, genellikle kil, toprak ve suyun birbirine karıştırılmasıyla elde edilir. Şekillendirilen seramik, yüksek sıcaklıktaki fırında pişirilerek son halini alır. Mimaride hem yapısal amaçla hem de süsleme veya yüzey kaplamasında kullanılan seramik, ev dekorasyonunun bir parçası olarak aksesuar ve objelerde de karşımıza çıkar. Siz de seramik ürünlerin estetik dokunuşuyla evinizde modern, şık ve sıcacık bir atmosfer yaratabilirsiniz.

Aksesuar olarak seramik

Çanak ve vazoların çeşitli kullanımları

• Kısa bir tarih: Topraktan yapılan en eski objelerin çömlek şeklinde olması şaşırtıcı mı? Bizce değil. M.Ö. 18-19 binli yıllarda Çin’de bulunan bu çömlekler, hem çatlamasın diye hem de içine gıda, su ya da saklanmak istenen bir obje konabilsin diye keskin formlardan kaçınılarak yuvarlak tabanlı yapılmış. M.Ö. 4 binli yıllarda çömlek çarkının keşfiyle ortaya çıkan ilk seramik çömlekler de vazo biçiminde. Kısacası günümüzün modern evlerinin en vazgeçilmez öğelerinden biri olan seramik vazo ve çömlekleri, atalarımız da benzer motivasyonlarla yaşam alanlarında kullanmışlar.

• Bitkilerle uyum: Özellikle bohem tarzda ev dekorasyonu için birebir olan seramik vazoları, büyük yeşil yapraklı bitkilerle kombinleyerek dekorasyonunuza renk katabilirsiniz.

• İlham verici dekoratif kullanımlar: Tasarımına hayran olduğunuz bir çömleği, salondaki büfenizin üstünde ya da açık raf sistemine sahipseniz mutfakta gerçekten kullanımda olan mutfak gereçlerinin yanında dekoratif olarak da kullanabilirsiniz. Veya sevdiğiniz bir seramik çanağı, yemek masasının kullanılmadığı zamanlarda, masanın tam ortasında belki bir vazo ile birlikte sergileyebilirsiniz. İki parça kullanırken birbirlerini dengelemeleri için, birinin desenli, diğerinin düz olmasını öneririz.

• Ombre trendi: Son trendlerin ışığında, ombre sırlı vazoların evinizin şıklığını katlayacağını da not etmiş olalım.

Aydınlatma ürünleri

• Açıya ve renge dikkat: Bir evin tüm atmosferini etkileyen en önemli elementlerin başında aydınlatma geliyor. Aydınlatma armatürlerinin tasarımı, evin bütünsel ahengini doğrudan etkiliyor. Işığın açısı ve rengi ise kullanıldığı yerin sıcaklığıyla birlikte armatürün o alandaki işlevini belirliyor. 
• Mumluklar: Seramik, yalnızca aydınlatma armatürlerinde değil aynı zamanda mumluk yapımında da sıkça faydalanılan bir malzeme. Siz de birbirinden şık seramik mumlukları, evinizin atmosferini yumuşatmak, ona daha samimi bir aura katmak için kullanabilirsiniz.

Sofra dışında da kullanılan sofra gereçleri!

• Hem fonksiyonel hem estetik: Seramik yemek takımları, bardaklar ve diğer mutfak ve sofra gereçleri, sanatçısının stilini yansıtan özgün formları, benzersiz desenleri ve farklı renkleriyle evinizi sanat galerisine çevirme iddiası olan eşyalar… Mutfaktaki ve sofraki fonksiyonel kullanımlarının yanında çizgilerine göre de seçtiğimiz seramik eşyalar, evimizin ve dekorasyonumuzun bir parçası haline geliyor.

• Sofraya ait ama sofrada değil: Sofra gereci olarak üretilen seramik eşyaları, evin beklenmedik köşelerinde değerlendirmek de mümkün. Örneğin anneannenizden kalan bir seramik tabağı duvar enstalasyonu olarak kullanmak çok iyi fikir değil mi? Veya sevdiğiniz bir seramik kupaya, masaüstü düzenleyici olarak yeni bir işlev kazandırmaya ne dersiniz?

Ve birkaç dekorasyon tüyosu…

Tonları katmanlayın

Mekanınızda güçlü bir renk kullandıysanız benzer tondaki başka parçalardan faydalanarak o rengi tüm alana hakim kılabilirsiniz. Benzer şekilde, seramikten yapılmış büyükçe bir dekoratif objeyi mekanınız için başlangıç ​​​​noktası olarak kullanabilir, rengini odanızın ana rengi olarak belirleyebilirsiniz. 

“Üç kuralı”nı uygulayın

Aksesuarlarınızı üçlü gruplar halinde kullanarak onları adeta bir fotoğraf çerçevesinin içindeymiş gibi değerlendirebilirsiniz. Üç parça seramiği (1 cam, 2 seramik parça da olabilir) bir araya getirerek bir vinyet oluştururken merkezdeki parçanın diğerlerinden uzun olmasına dikkat edin. Böylece gözün denge ihtiyacına da hitap eden bir görsellik yaratmış olacaksınız.

Kontrastın gücünden yararlanın

Bir seramik parçanın dokusunu, diğer nesnelerle zıtlaştırarak gösterin. Örneğin beyaz renkli seramik bir sürahinin topraksı hissini, parlak bakır bir kase ve bir cam kavanozun şıklığıyla tamamlayın.

Yapı malzemesi olarak seramik

Seramik, farklı işlevleri, farklı boyut ve biçimleriyle herhangi bir yaşam alanına müthiş bir görsellikle birlikte ruh da katabilir.

Yapı malzemesi ifadesini kullanmamız, seramiğin bu başlık altında da dekoratif açıdan incelenemeyeceğini düşündürtmesin. Bilakis, seramiğin bir iç ya da dış mekan yer karosu veya duvar karosu olarak tercih edilmesi, fonksiyonel boyutuyla beraber estetik bir bakış açısından kökleniyor.

Yerler ve duvarlar için en iyi alternatif

Seramik ve porselen karolar; çizilmelere, suya, ateşe ve başka birçok hasar verici faktöre karşı dayanıklı olduğu için yaşam alanlarının zemin ve duvarlarında değerlendirmek üzere mükemmel bir alternatiftir. Hem evin bol yaya trafiğine maruz kalan alanlarında hem de daha standart yoğunlukta kullanılan bölümlerinde seramik ve porselen yer ve duvar karolarını tercih ederek, yaşam alanınızda geleceğe yönelik değerli bir yatırım yapmış olursunuz.

Çok kolay temizlenir

Seramik ve porselenin en temel özelliklerinden biri de ister suyla ister hafif ya da ağır içerikli deterjanlarla kolayca temizlenmesi, her türden fırça ve temizlik malzemesine karşı maksimum seviyede dayanıklı olması…

Birçok hava koşuluna dayanıklı

Don dahil tüm olumsuz hava şartlarına karşı dayanıklı olan seramik ve porselen karolar, iç mekanla beraber dış mekanlarda da rahatlıkla kullanılabiliyor. İhtiyaca uygun olarak tercih edilebilecek farklı boyut ve kalınlıklarda tasarlanan seramik yer ve duvar karoları, aynı zamanda kaydırmazlık özelliğine sahip olacak şekilde de üretilebiliyor.

NG Kütahya Seramik tasarıma inovatif bir şıklık katıyor

NG Kütahya Seramik, doğayı temsil eden çok değerli bir malzemeyi yepyeni teknolojiler ve dijital baskı tekniği ile birleştirerek seramiği en etkileyici haliyle sunuyor. Seramik ve porseleni fonksiyonel olduğu kadar estetik boyutuyla da yaşam alanımızın en değerli parçalarından biri haline getiriyor.

NG Kütahya Seramik’in, sanat eseri değerindeki Bookmatch koleksiyonunu yakından tanımak ve kullanım avantajlarını öğrenmek için şu yazımıza göz atmaya ne dersiniz?

Keşfinden sonra kullanılmadığı tek bir tarihi dönem olmayan seramik, en uzak atalarımızın su küplerinden babaannemizin şık fincan takımına kadar, asırlardır hem fonksiyonu hem de estetik görüntüsüyle hayatımızın merkezinde.

Yaşam alanlarımızda salondan yatak odasına, mutfaktan banyoya, havuz kenarından verandaya birçok alanda, hem yer hem de duvarda seramik ve porselen karoların pratik şıklığından faydalanıyoruz.

İç mekan kullanımı; lavabo, masa, TV ünitelerinin arkası, yatak başı gibi özel alanlarla da zenginleşiyor. Ticari arenada ise AVM girişlerinde, mağazaların karşılama masalarında, otellerin SPA ve danışma noktalarında seramikle karşılaşıyoruz.

Biz de bu yazımızda, bu özel malzemenin genel kullanım alanlarını, özellikle de yer ve duvarlardaki kullanımıyla yaşam alanlarımıza nasıl karakter kattığını anlattık.

Seramik nedir, nasıl bir içeriğe sahiptir?

• Seramik malzemenin kısa tarihi: Antik Yunanca’daki "çömleğe ilişkin, çömlekçilik" anlamına gelen  ‘keramikós’ ve "çömlekçi kili" anlamındaki ‘kéramos’ kelimelerinden türeyen seramik; metal ve metal dışı bileşenlerden elde edilen inorganik metalik olmayan malzemeleri ifade eder. Kristalin veya kısmen kristal olabilen seramik malzemeler, ısıtma ve soğutma işlemleri ile şekil alır. Seramik en çok sırlı veya sırsız camsı olmayan çömleklerde,  porselende ve tuğlada kullanılır.
• Modern seramik: En eski seramiklerin ateşte sertleştirilmiş çanak ve çömlekler ve kilden yapılan figürinler olduğu bilgisine sahibiz. Seramikler zamanla, hem pürüzsüz görünsün hem de cama benzer bir yapıda kullanılabilsin diye sırlanarak pişirilmeye başladı. Bugün birçok endüstriyel ürün ve yapı malzemesi de seramikten üretiliyor. Farklı seramik sanatlarını yansıtan bu ürünleri biraz daha detaylı olarak inceleyelim.

Yer ve duvar kaplamaları ile ev dekorasyonunun bir parçası olarak seramik

Seramik bugün binlerce farklı desen, renk ve ebat seçeneğiyle, işlevsel ve dekoratif amaçla yer ve duvar karosu olarak kullanılıyor. Ülke sınırlarını aşarak dünyanın en saygın markaları arasında yer alan NG Kütahya Seramik markamızla, biz de bu alanı gururla temsil ediyoruz.

Seramik yemek ve çalışma masaları

Alüminyum iskelete sahip seramik masalar, şık görüntüleriyle günümüzün en popüler dekorasyon parçaları arasında. Hem ticari mekanlara hem de yaşam alanlarına şıklık katan seramik masalar, temizlik konusundaki pratikliğiyle de göz dolduruyor.

Zengin seçenekleri, aynı anda hem sade hem de görkemli olabilen dekoratif görüntüleri ile seramik masalardan, hem oturma odanızda yemek masası olarak hem de çalışma odanızda çalışma masası olarak faydalanabilirsiniz.

Unutulmaz akşam yemekleri ve verimli çalışmalar için siz de seramik yemek masalarının zamansız, sağlam ve zarif görüntüsünü tercih edin.

Seramik TV üniteleri

TV ünitelerinin, oturma odası dekorasyonuna bambaşka bir hava kazandırdığını biliyoruz. Peki bu alanı seramiğin göz dolduran şıklığı ile tasarlamayı hiç düşündünüz mü?

Zamanımızın çoğunu mutfakta yemek pişirerek veya salonda televizyon izleyerek geçirdiğimizi düşünebiliriz. Ama gerçek şu ki hayatımızın üçte birini uyuyarak geçiriyoruz; yani bu yarışı yatak odası kazanıyor.

Güne başladığımız ve günü bitirdiğimiz yer olan yatak odası, günlük dinlenme ihtiyacımızı karşıladığımız, kaliteli uykular sayesinde huzur bulduğumuz yegane oda olduğu için de çok değerli.

Yatak odamızda daha rahat etmek için yapabileceklerimizin başında ise  duvarları bize iyi hissettiren renklere boyamak geliyor. Çünkü renk güçlü bir iletişim aracı ve ruh halimiz üzerindeki etkisi de tartışılmaz... Bazen kan basıncını ve metabolizmayı da etkileyebilecek güçte olan renkler fizyolojik tepkilerimizi bile değiştirebiliyor.

Tasarımcılar ve iç mimarlar da rengin ruh halini ne kadar etkilediğini bildikleri için renk paletlerini dekorasyon fikirlerinin önemli bir parçası olarak sunuyor. Zira yatak odasındaki renk uyumsuzluğu, en yaratıcı dekorasyon fikirlerinin dahi üzerine gölge düşürebilirken, ahenkli bir renk kombinasyonu sade bir fikri bile parlatıp büyütebilir.

Nasıl bir renk paleti?

Yatak odanızın duvarlarında, tavanında ve mobilyalarda nötr renkleri tercih edebileceğiniz gibi pastel kombinasyonlarla enerjiyi yükseltebilir veya toprak tonları ile tüm atmosferi sakinleştirebilirsiniz.

“Yatak odasında renk uyumu nasıl olmalı?” sorusuna cevap verebilmek için işe renklerin genel özelliklerini, hangi tonun neyi ifade ettiğini öğrenerek başlayabilirsiniz. Ana renkleri seçtikten sonra ona uyacak diğer renkleri belirlemek de daha kolay olacaktır.

Açık renklerle aydınlık bir hava

Eğer odanız geniş ve havadarsa uzmanlar aydınlık ve yumuşak renkleri seçmenizi öneriyor. Sizin de tercihiniz açık renklerden yanaysa binbir tonu olan pembe, bej, gri gibi renklerin farklı tonlarını inceleyebilirsiniz.

Feng Shui, bej, krem ve toprak tonlarındaki yatak odalarının güven hissini beslediğini söylüyor.

Evden çalışan şanslı insanlardan mısınız?

Tebrikler! Toplantı olmadığı müddetçe dilediğinizi giymekte, dilediğiniz saatlerde mola vermekte tamamen özgürsünüz! Üstelik trafik denen zaman kaybı da hayatınızdan çıkmış durumda, harika!

Belki Koronavirüs sebebiyle uzaktan çalışıyorsunuz, belki iş yeriniz hibrit çalışma düzenine geçti, belki kendi işini yapan bir girişimcisiniz, belki de freelance düzende çalıştığınız bir uzmanlığa sahipsiniz… Sebebi hangisi olursa olsun üretken kalabileceğiniz bir ev-ofis dengesi kurarken çalışma alanınızın konforu çok önemli.

Uzaktan çalışmak birçok alışkanlık ve rutini de beraberinde getiriyor. Biraz yaratıcılıkla evinizdeki çalışma alanınızı yalnızca iş yapmaya elverişli değil, aynı zamanda günün bir bölümünü geçirmekten çok keyif alacağınız bir yere dönüştürebilirsiniz. Böylece yeni alışkanlık ve rutinlere adaptasyonunuz da kolaylaşır.

“Şimdi iş zamanı” deyin

Yeni ofisinizin dekoratif yönleriyle ilgili ipuçlarına girmeden önce evden çalışmakla ilgili son derece önemli olan birkaç faktöre de değinelim. Bunlardan ilki iş ile yaşam arasında bir ayrım hissi sağlayabilmek.

Evinizdeki çalışma alanınız için ilham alacağınız ve odaklanabileceğiniz bir ortam yaratmak çok önemli. Çalışırken bölünmediğiniz bir fiziksel alan oluşturmak için çalıştığınız ve yaşadığınız yeri birbirinden net bir şekilde ayırmanız, belki de belli sınırlar oluşturup bunlara riayet etmeniz gerekiyor. Dikkat dağıtıcı şeylerden kaçınmak ve verimli bir rutini sürdürebilmek için bu ayrımı yapmak elzem.

Kısa molalarla nefesinizi hatırlayın

Üretkenliği artırmanın yanı sıra dengeyi de korumak için tüm iş ortamlarında molaya ihtiyaç var. Her 60 dakikada bir kısa molalar vermek, derin nefesler alıp belki çok hafif sırt ve boyun egzersizleri yapmak, ev içinde ya da bahçede minik bir tur atmak günün geri kalanında çok daha enerjik çalışmanızı sağlayabilir.

Bir önceki başlıkta bahsettiğimiz ev-iş arası çizgiler bulanıksa bu molaların sınırını çizmek de zor olabilir. Bu yüzden bu iki faktöre bir arada dikkat etmek, ikisinin de etkisini artıracaktır.

Sıra geldi çalışma alanınızı güzelleştirmeye!

İşte ev-ofisinizi size özel, tamamen estetik, daha enerjik, odaklanmanızı kolaylaştıracak, sofistike bir alana dönüştürmenin 10 ilham verici yolu:

1. Tamamen size özel bir alan yaratın

Çalışma alanınız size ilham vermeli ve benzersiz kişiliğinizi yansıtmalı. Bir yandan işlevsel olurken bir yandan da trendleri takip eden ve en önemlisi sizin rengarenk karakterinizi ortaya koyan bir stil üzerinde çalışın. Çalışma odanızı ayrıca evinizin genel temasına da uyumlu olacak şekilde dekore edin.

2. Çalışma masası için en ideal yeri seçin

Çalışma masanız için mümkünse hareketli bir sokağa bakmayan, böylece dışarıdan gelen seslerden etkilenmeyeceğiniz bir cephe ve alan seçin. Bununla birlikte belki bir ağacı ya da sakin bir bahçeyi gören bir pencere, enerjinizi ve hayal gücünüzü tazeleyecektir. Konsantrasyonunuz açısından, odanızın ve masanın bulunduğu yerin mutfak, banyo ve salondan uzak olması da harika olur.

3. Geniş bir çalışma masası kullanın

İmkanlar dahilinde, mümkün olduğunca geniş bir çalışma masası seçmeye çalışın. Masada bilgisayarınız varken yazı da yazabildiğiniz, defterlerinizi, kalemlerinizi ve başka kişisel eşyalarınızı koyabildiğiniz bir alanınız olsun. Farklı doku ve renklerde hazır ahşap masalar seçebileceğiniz gibi geniş ve kalın bir cam tablaya çapraz pirinç ayaklar taktırarak tamamen size özel şık bir çalışma masası da yaptırabileceğinizi unutmayın. Hayal gücünüzü kullanın!

4. Konforu önemseyin

Ofis koltuğunuzun rahatlığı gündeminizin ilk maddesi olsun. Uzun saatleriniz oturarak geçecek; bu yüzden kolçakları olan, boyu ayarlanabilen, sırtınızı ve belinizi destekleyen bir ofis sandalyesi seçmeye özen gösterin. Konforunuz bu seçimle sınırlı kalmasın, yeriniz varsa alanınıza rahat bir kanepe ya da koltuk da yerleştirin. Böylece hem misafirleriniz için bir alan yaratmış olacaksınız hem de işinizin düşünme ve planlama aşamalarında kullanmak üzere masa başı haricinde alternatif yeriniz olacak. Bu alanda kullanacağınız rahat ev tekstilleri ile çalışma alanınızı fazla resmi bir yer olmaktan kurtarabilirsiniz.

5. Bir konsol ile düzenli bir görünüm elde edin

Mümkün olduğunca az ofis mobilyası kullanmak istiyorsanız büfe, konsol gibi ev mobilyalarını depolama ünitesi olarak kullanabilirsiniz. Böylece hem iş kalabalığını bir arada tutmuş hem de oluşturduğunuz sıcak atmosferi korumuş olacaksınız.

6. Dikkat dağıtıcılarla vedalaşın

Çalışma alanınızdan televizyon ve benzeri dikkat dağıtıcıları uzak tutun. Hatta alanınıza çok fazla atıştırmalık da almamaya çalışın. Karnınız acıktığında yerinizden kalkıp mutfağa ya da salona geçmek hem hareket etmenizi sağlayacak hem de hem iş modundan çıkmanıza yardım ederek verdiğiniz molayı daha anlamlı kılacak.

7. Kişisel eşyalara yer açın

Etrafınızda size neşe ve ilham veren objeler olsun. Çocuğunuzun yaptığı bir resim, uğurlu kaleminiz, bir aile büyüğünüzün portresi, babaannenizden kalma nostaljik kurabiye kutusu, kariyerinizde dönüm noktası olan bir plaket ya da hiç unutamadığınız bir tatilden getirdiğiniz minik biblo… Her biri masanızın hemen yanına asacağınız; kişisel notlarınızı, sevdiğiniz sözleri ve görselleri iliştirdiğiniz modern bir mıknatıslı pano da ilhamla dolmanıza yardımcı olacaktır.

8. Doğayı odanıza taşıyın

Masanız yeşilliğe açılan bir pencereye bakmıyorsa üzülmeyin, masanızın üzerinde ya da ayrı bir sehpada, gözleriniz ekran ışığından yorulduğunda bakışlarınızı çevirebileceğiniz yeşil bir alan yaratın. Burayı sevdiğiniz saksı bitkileriyle, arada bir yenilediğiniz taze kesme çiçeklerin olduğu bir vazo ile süsleyebilirsiniz. Doğayı odanıza davet etmenin bir başka yolu da NG Kütahya Seramik’in incelikli rektifiye uygulamaları ile ürettiği porselen UV panoları. Her biri bir sanat eseri değerinde olan yekpare görünüme sahip porselen panolar, en dahiyane iş fikirleriyle buluşacağınız çalışma odanıza #ÇokYakışır:

Yazın yaşadığımız bahçe ve balkon keyfini üşümeden sürdürmek hoş olmaz mıydı? O halde hem bu soğuk havalarda ailece dışarıyı izleyerek keyifli zamanlar geçirmek hem de bitkilerinizi sert kış rüzgarından korumak için bir kış bahçesi kurmaya ne dersiniz? Kendi sebzelerinizi yetiştirmenin güzelliği de pastanın üstündeki kiraz olsun!

Bu yazıda sizin için en ilham verici kış bahçesi fikirlerini derledik. Haydi bu 5 yaratıcı ipucundan faydalanarak kış manzaranıza birlikte taptaze bir güzellik katalım.

1. Konumu belirleyin

İşe, bahçelerimizde rüzgardan korunan, mümkünse güneye bakan bir köşe bulmakla başlayalım.

• Evin ne kadar yakınındayız?

Evin cephelerinden biri ya da verandanız, kış bahçesi oluşturmak için ideal bir nokta olabilir. Evle bir bağlantısı olduğundan sıcaklıklar ne kadar düşerse düşsün kış bahçenizin de sıcak kalmasını sağlar. Örneğin yeterince verimli kullanamadığınız bahçe, balkon, teras ya da verandanızı, ısı yalıtımlı çatı ve pencere sistemlerinden faydalanarak bir kış bahçesine dönüştürebilirsiniz.

• Başka çözümler de var

Eğer evinizin yakınında gölgelik bir yer yoksa bahçenizi geçici bir bariyerle çevrelemek de iyi bir fikir olabilir. Bunun için sera yapmaya yarayan camlardan (‘soğuk çerçeve’ de deniyor) da faydalanabilirsiniz. Böylece alanınızı sert rüzgarlardan ve kar yağışından koruyabilirsiniz.

• Olmazsa olmaz: Temizlik

Konumu belirlediğinizde sıra temizliğe gelecek. Alanınızdaki tüm yaprakları temizlemenizi ve eğer varsa hemen etrafındaki çimleri biçmenizi öneriyoruz. Böylece kış bahçeniz için güzel bir temel oluşturacak, aynı zamanda böcek ve kemirgenleri de alanınızdan uzak tutacaksınız.

2. Bitki seçimi

Sanılanın aksine, kış aylarında da çok sayıda tohum ekip yetiştirmek mümkün. Bazı sebzeler ve kış çiçekleri de dahil olmak üzere birçok bitki, soğuk hava koşullarında gelişir. Peki siz nasıl bir bahçe istiyorsunuz? Hem çiçeklerin hem de sebzelerin olduğu işlevsel bir kış bahçeye ne dersiniz?

• Tatlı bir neşe: Çiçekler!

O halde önce çiçeklere karar verelim. Ne tür çiçeklerden hoşlanırsınız? Yaygın kış çiçekleri arasında krizantem, orkide, küpe, kasımpatı, kardelen, şebboy, nergis, açelya, sıklamen ve hercai menekşe bulunuyor.

• Sofraları şenlendirecek sebzeler

Peki sebzeleriniz hangileri olmalı? Lahana, havuç, soğan, marul, patates, ıspanak, lahana veya brokoli tohumları ekmek, güzel bir başlangıç olabilir. Bu iş için büyük kare ve dikdörtgen saksılardan faydalanabilirsiniz.

• Ekim ve bakım için birkaç püf noktası

Bitkilerin toprakta ve yüzeyde birbirine dolanmaması için birbirinden yaklaşık 15-20 cm uzakta olmasına ve büyüme eğilimlerine dikkat edin. Tohumları yaklaşık 15 cm’lik derinliğe ekebilirsiniz. Toprağın nemini tutmak için malç veya ağaç kabuğu kullanabilirsiniz. Yılın en soğuk zamanları henüz gelmeden ekimi tamamlamanızı ve her bir bitkiyi yetiştirme koşulları hakkında etraflıca araştırma yaparak sık sık sulamanızı öneririz.

3. Işıklar daima önemli

Aydınlatma nasıl bir evin en önemli parçalarından biriyse dış mekanlarda da göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktörler arasında. Kış bahçenizde, katmanlı bir aydınlatma düzeni oluşturarak her ruh hali ve duruma uygun bir atmosfer yaratabilirsiniz. İyi bir aydınlatma ile kış bahçenizin keyfini daha uzun süre çıkarmak isteyebilir ve yemeklerinizi bile orada yiyebilirsiniz.

• Dramatik ışıkların hayranıyız

Örneğin eğer uzun boylu, dikkat çekici bitkiler diktiyseniz ya da heykel ve benzeri objeleriniz varsa her birine özel dramatik ışıklandırma kullanabilir ve bu sayede kış bahçenizdeki özel detayların ön plana çıkmasını sağlayabilirsiniz.

• Samimiyetin derecesini artıralım

Ayrıca minik sarı renkli led ışıklardan faydalanarak kış bahçenize sıcak ve rahat bir his verebilirsiniz. Küçük gemici fenerleri ile ise alanınıza samimi bir dokunuş katabilirsiniz.

4. Dekorasyona dair incelikler

Basit stil hileleri ile hem kış bahçenizi son derece doğal ve rahat bir yaşam alanına çevirebilir hem de eviniz ve kış bahçeniz arasında kusursuz bir uyum yaratabilirsiniz. Tam da bu noktada, doğayı iç mekanlara getirmenin çok önemli olduğunu söyleyebiliriz.

• Doğallıktan yana olanları görelim

Kış bahçeniz, dış mekanı iç mekanla birbirine bağlayan bir nokta olduğundan yeşil-mavi tonlarındaki bir renk paleti ile rattan, jüt ve hasır gibi dış mekanlarda görmeye alışık olduğumuz malzemeleri çok iyi taşır. Aynı zamanda kış bahçenize dokunsal unsurlar ekleyerek havasını yumuşatır.

• Hadi biraz sosyalleşelim

Kış bahçeniz, evinizin en sosyal mekanı olmaya aday. Burada hem az önce bahsettiğimiz doğallığı desteklemesi hem de bu sosyalliğin getirdiği samimiyeti yansıtması için katı, geometrik dokunuşlardan çok gelişigüzel ve sezgisel bir dekorasyonu tercih edebilirsiniz.

• Ana kahramanları seçelim

“Peki ya masalar, sandalye ve koltuklar?” dediğinizi duyar gibiyiz. Burada seçimi zevkinize göre yapabilirsiniz. Ahşap bank ve sandalyelerden seramik sehpalara kadar bol seçeneğiniz var. Özellikle, son dönemde popüler olan desenli karo seramikler kullanılarak üretilmiş  masa ve sehpalarla evinize sıcak bir hareketlilik katabilirsiniz. Metal ayak ve iskelete sahip sehpalara bile tabla üzerindeki ince ve zevkli çalışmalarla apayrı bir samimiyet katan seramik, evinizin değişmeyen ana kahramanı olabilir.  Elbette yumuşacık bir battaniye ve tüm ortamı ısıtacak bir kilim de en elzem parçalar arasında sayılabilir.

• Ana kahramanların en heyecanlısı: Seramik seçimi!

Modern çiftlik evi trendi, hem yetenekli tasarımcılar hem de gustosu olan ev sahipleri arasında yıllardır en popüler tasarım stillerinden biri. Aileye ve yaşanabilirliğe odaklanan bu stilin, özellikle mutfak tasarımında zamana nasıl da meydana okuduğunu görebiliriz.

Peki siz çiftlik evi tarzını mutfağınıza nasıl yansıtabilirsiniz? Bu yazımızda, mutfağınızda çiftlik evi görünümünü elde etmek için hangi adımları takip etmeniz gerektiğini anlattık.

Çiftlik evi nedir? Neden çiftlik evi?

Çiftlik evi, esasında tarım ve hayvancılıkla uğraşılan, bazı tarım ve hayvan ürünlerinin işlendiği, tek evle köy arası bir kırsal yerleşme türü. Çiftlik evleri özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde çok popüler, tarihi 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan çiftlik evlerinin çoğu bugün de hala ayakta. Genellikle beton bir döşeme üzerine açık kat planı ile inşa edilen bu evler çoğunlukla tek bir kattan oluşuyor. Birçok ev sahibi, her ihtiyaçlarını tek kat üzerinde çözmenin kolaylığından faydalanıyor ve iç mekanla birlikte dış mekanda da yaşamaya odaklanıyor.

Çiftlik evi stilindeki mutfaklar, 2014’te tasarım dünyasını kasıp kavurmaya başladı. Modern çiftlik evi tarzı, hem tarihi bir cazibeye hem de davetkar bir tevuzaya sahip. Aslına bakarsanız bu stil, adı büyükannemizin kır evindeki mutfağını çağrıştırsa da apayrı bir zarafet içeriyor. Tam da bu yüzden hiçbir zaman modası geçmiyor.

Nasıl bir stil?

Klasik bir çiftlik evi tarzı, sıcaklık ve rahatlık duygularıyla birlikte kimsenin acelesinin olmadığı, zamanın yavaş aktığı bir atmosferi anımsatıyor.

Klasik çiftlik evinin modern yorumlarını gördüğümüz çağdaş çiftlik evinde ise ilk kural olarak doğal ışığın mutfağın her köşesine yayıldığını görüyoruz. Bu tasarım stilinde ayrıca doğal ahşabın, mermer, cam ve demir ile buluştuğuna tanıklık ediyoruz. Beyaz, krem, bej ve gri gibi havalı nötr renklerle vurgulanan çiftlik evi mutfakları; pamuk, kanvas, yün ve şönil gibi dokuları da çok iyi taşıyor.

Çiftlik evi mutfağı, aynı anda hem hem konforlu hem de sofiste olduğu için, rahatlıktan beslense de dikkat çekici ve şık öğelere de geniş yer veriyor.

Sıcacık bir modern çiftlik evi mutfağı yaratmak için 4 yaratıcı fikir

Mutfak, aileniz ve sevdiklerinizle sosyalleşebileceğiniz, tatlı sohbetlerinizi güzel ziyafetlerle taçlandırabileceğiniz özel bir alan. Çiftlik evi konsepti ise böyle bir alanı alıp olduğundan da değerli bir yere koyuyor. Çünkü çiftlik evinden ilham almış bir mutfak kesinlikle minimalist değil; hatta böyle bir mutfağın evin merkezi olduğunu bile söyleyebiliriz.

Siz de evinizde böyle özel bir mutfak olsun istiyorsanız klasik bir çiftlik evi tarzının sunduğu estetiği günümüz ihtiyaçlarınıza uyacak şekilde yeniden tasarlayarak tamamen sizi yansıtan bir alan yaratmanızı sağlayacak harika fikirlerimiz var.

Gelin sıcak, sade ve çekici bir çiftlik evi mutfağı için nelere dikkat etmek gerektiğine birlikte bakalım.

1. Eklektik bir karışım

Çiftlik evinden ilham alan bir mutfak yaratırken eski ile yeniyi harmanlamaktan çekinmenize hiç gerek yok. Çünkü bu stil, nostaljik bir dünyayı 21. yüzyıl trendleriyle buluşturmak için birebir. Siz de güçlü bir otantik etki için beklenmedik parçaları bir araya getirerek eklektik bir atmosfer yaratabilirsiniz.

"Salonumu nasıl daha rahat ve davetkar hale getirebilirim?" Bu soru size tanıdık geldi mi?
Hayalinizdeki kanepeyi aldınız, belki yepyeni bir akıllı ev teknolojisine sahipsiniz, sevdiğiniz objeleri salonunuzun en güzel köşelerine yerleştirdiniz. Peki peşinde olduğunuz size özel ahengi nasıl yakalarsınız?

Konforlu ve kullanışlı bir salonu, mobilyaların düzenlenme biçiminden aydınlatmaya kadar her aşamasında rahatlığı göz önünde bulundurarak tasarlamalısınız. Salonunuzun tüm duyulara hitap etmesini sağladığınızda ise gerçekten sıcacık bir atmosfere kavuşabilirsiniz.

İşte sevdiklerinizle birlikte sıcak, konforlu ve kullanışlı bir salonun keyfini çıkarmanıza yardım edecek ipuçları…

1. Renkler: Gözlerinizin gördüğünden ötesi

Dekorasyonda sadelikten yanaysanız beyaz duvarlar salonunuzu gün boyu aydınlık ve havadar gösterecektir. Ancak beyaz renk bazı ışıklarda katı ve soğuk hissettirebilir. Salonunuzun sıcaklığını artırmak için duvarlarda kirli beyaz veya krem gibi doğal tonlar kullanabilirsiniz. Bununla birlikte aksesuarlarınıza biraz renk katabilir, ilgi çekici köşeler yaratmak için birbirinin zıttı olan tamamlayıcı renkler kullanarak (örneğin lacivert ve bej) mobilyalarınızda dengeli bir görünüm oluşturabilirsiniz.

2. Işıklar: Aydınlatmada çeşitlilik

Akşamları avizenizden gelen doğrudan ışıkla gözlerinizi yormak yerine aydınlatmayı birden fazla ışık kaynağıyla katmanlayın. Lambader gibi yerden aydınlatma enstrümanları ile ışığı dilerseniz yukarıya dilerseniz aşağıya çevirerek daha yumuşak ve dağınık olarak kullanabilirsiniz. Bununla birlikte masanız, büfeniz ve raflarınız üzerinde farklı ışık kaynakları ile odak noktaları oluşturarak davetkar köşeler yaratabilirsiniz. Ayrıca dilerseniz ayarlı (dimmer) anahtarlar taktırarak ışıklarınızı istediğiniz kadar kısabilirsiniz.

3. Kokular: En canlandırıcı olanları seçin

Kokunun ruh halimiz üzerinde güçlü bir etkisi var. Siz de salonunuzu gün boyu havalandırmaya dikkat edin. Bir yandan ruh halinizi düzenlemesi ve sizi rahat bir havaya sokması için akşamları mum yakın ya da çevre dostu oda spreyleri kullanın. Kendinizi en rahat hissettiğiniz tatillerinizi çağrıştıran, sevdiğiniz kokuları seçin.

4. Biçimler: Sert mi yumuşak mı?

Keskin kenarlar ve çok sayıda düz çizgi, salonunuzda fazlaca ciddi ve sert bir atmosfer yaratabilir. Amacınız rahat ve davetkar bir his oluşturmaksa pürüzsüz ve kavisli şekillere ihtiyacınız var. Yuvarlak hatlara sahip mobilyalar ile salonunuz sizi neredeyse kucaklıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Sert yüzeyleri pofuduk yastıklar ve uzun tüylü kilimlerle yumuşatabililrsiniz.

5. Dokular: Hangi doku size nasıl hissettiriyor?

Gözlerimiz doğal durmayan, fazla parlak olan her şeyden şüpheleniyor. İşte bu yüzden doğal dokulara çekiliyoruz. Biraz doku, en sade evlere bile sıcaklık katar. Siz de sentetik ve parlak materyalleri doğal ahşap, rattan, jüt, organik pamuk ve keten gibi doğal malzemelerle değiştirerek salonunuzun görünümünü yumuşatabilirsiniz. Fazla düz olduğu için gözünüze tek boyutlu görünen, bu yüzden de sıkıcı bulabileceğiniz yüzeyleri, farklı dokularla hareketlendirebilirsiniz. Örneğin keten bir minderin kıvrımlarına dokunabileceğiniz, ayaklarınızın altında ahşabın doğal dokusunu hissedebileceğiniz, ürperdiğinizde kanepedeki yün battaniyeyi omzunuza atabileceğiniz bir salon harika olmaz mı?

NG Kütahya Seramik’in bookmatch koleksiyonundaki birbirini uyum içinde takip eden kreatif desenlerle benzersiz bir salon yaratabilirsiniz. Farklı ölçülerdeki seramik alternatifleri sayesinde boyut avantajı ve uygulama kolaylığı olan bookmatch tasarımları, sığ derz aralıkları sayesinde salonunuza oldukça doğal bir görünüm sunuyor. Mermer, ahşap, beton ve doğal taş dokulu sıra dışı tasarımları yaşam alanlarına taşıyan NG Kütahya Seramik ile salonunuza şık, doğal, modern ve estetik bir görünüm kazandırabilirsiniz.

Su, hayattaki en elzem ihtiyacımız. Böylesine değerli bir yaşam gücü, elbette ruhumuzu da besliyor. Peki bilgeliğin, barışın ve saflığın temsili olan suyu evimizde en çok nerede kullanıyoruz? Elbette banyolarımızda! Bununla birlikte arınma deneyimini suyun sadece vücudumuzda uyandırdığı rahatlatıcı histen değil, bu arınmanın gerçekleştiği ortamın yani banyolarımızın dekorasyonal öğelerinden de alıyoruz.

Peki günümüzün en özel zamanlarını geçirdiğimiz banyolarda, sakinliği ve ferahlığı yakalamak için ne yapmalıyız? Tüm bu hisleri hangi estetik öğelerle destekleyerek bedenimizle birlikte ruhumuzu da arındıracak bir alan yaratabiliriz?

Siz de banyonuzu gün geçtikçe zenginleşen dekorasyon fikirleriyle yeniden tasarlayabilirsiniz. İşte size özel önerilerimiz…

1. Renkler: Tamamen size kalmış

Banyonuzdaki renk skalası, zevkinize bağlı olarak değişebilir. Çoğunlukla beyaz, krem ve gri tonlarını görmeye alışık olduğumuz bu alanda, kullandığınız armatüre,  zemin malzemesine ve diğer enstrümanlara göre farklı renkleri de seçebilirsiniz. İşe renk seçiminden başlarsanız kalan her şeyi daha kolay tamamlayacaksınız.

Küçük banyolarda açık renkler mekanı daha geniş gösterir. Ancak büyük banyolarda cüretkar renkleri gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz. Siz de banyonuz için alışılmışın dışına çıkacak iddialı renkler mi seçtiniz? Neden olmasın! Burada tek önerimiz, eğer sadelikten yanaysanız  bu renklerin baskın tonları yerine sakin tonlarını tercih etmeniz.

2. Mobilyalar: Yalın ve yumuşak

Mobilyalarınız dilerseniz açık dilerseniz koyu renk tonlarından olabilir. Burada dikkat etmenizi önerdiğimiz nokta, tüm mobilyalarda gözle görülür bir ortaklığın olması. Modern formlardan mı hoşlanıyorsunuz? Köşeli ve gösterişli ayrıntılar yerine yalın bir tasarım diline sahip mobilyalar seçerek banyonuzu ferahlatır, görüntüsünü yumuşatır; bu sayede ruhunuzu dinginleştiren bir atmosfer yaratırsınız.

3. Aynalar: Şıklığı büyütün

Banyonuzun derinliğini aynalarla kat kat artırabilirsiniz. Kişisel bakım uygulamalarının bir gerekliliği olan aynalar, yüzeylerindeki yansıtma özelliği ile bulunduğu yere derinlik katarak olduğundan daha geniş gösterir. Özellikle büyük aynalar bu işlevi daha iyi yerine getirecektir. Aynanın yerleşimi de fonksiyonelliği açısından oldukça önemlidir. Pencereye bakan aynaların boşluk hissini artırdığını, dolayısıyla banyonuzun daha ışıklı ve havadar gösterdiğini de söyleyebiliriz.

4. Aydınlatma: Işığınız bol olsun

• Lavabo aydınlatmaları

Birden fazla aynanız mı var? O halde her birini aydınlatmak için ayrı bir aydınlatma enstrümanı kullanarak ışığın ona ihtiyaç duyduğunuz her alana eşit şekilde dağılmasını sağlayabilirsiniz. Özellikle birden fazla musluğun olduğu banyolarda, lavabo tek bile olsa çift ayna kullanıldığını görürüz. Burada her bir musluk için birer ayna ve aydınlatma ürünü kullanmak, banyonuzun sunduğu ferahlık seviyesini bir adım yukarıya taşıyacaktır.

• Aplikler ve spot ışıklar

Aydınlatmalarınızı aynanın hemen üzeri yerine yanlarına yerleştirerek gölgelerin oluşmasını engelleyebilirsiniz. Bu bilgiden hareketle apliklerinizi
aynanın sağ ve sol yanına yerleştirmeyi değerlendirebilirsiniz. Apliklere ek olarak makyaj yapmak ya da tıraş olmak gibi belirli rutinleriniz için spot ışıklar da kullanabilirsiniz.

• Avize veya sarkıtlar

Banyoda bir avize ya da sarkıt lamba kullanabilirsiniz. Bu aydınlatma türünde de en önemli şey yerleşim yeridir. Dekorasyonla ortak bir dil konuşan, banyonun odak noktası olan orta kısmında bulunan, ışığı banyoya tümüyle dağıtacak bir avize seçmelisiniz.

• Doğal ışık

Doğal ışık yalnızca banyonuzda değil, evinizin tüm odalarında tüm mekana homojen bir aydınlık sunar. Eğer banyonuzda pencereler varsa siz de en doğal ışık olan gün ışığından yararlanmanın yollarını arayabilirsiniz. Bunun için ışığın girdiği yönü tespit etmeli ve bu ışığı kesmeyecek bir mobilya yerleşimi yapmalısınız. Eğer pencereniz duştaysa ve duşunuz kapalıysa mümkün olduğunca fazla ışık almak için duşakabininizde cam kullanın.

5. Bitkiler: Yeşil ve doğal bir dokunuş

Eskiden banyoda yeşil bitkiler görmeye çok alışık değildik. Ancak bu alana özellikle büyük yeşil yaprakları olan bitkiler yerleştirmek son zamanlarda herkesin takip etmekten hoşlandığı bir trende dönüştü. Özellikle büyük bir banyonuz varsa alan avantajını kullanarak bitki ve aksesuar gibi dekoratif öğelerden daha çok faydalanabilirsiniz. Bitkiler, banyonuzda tropikal ve doğal bir etki yaratır. Ayrıca banyonuzun neminden hoşlanarak daha sağlıklı büyüyeceklerdir. Doğayla iç içe olmayı seviyorsanız banyonuzda süs çiçekleri, yapraklı bitkiler ve sukulentler kullanabilirsiniz.

6. Zemin ve duvarlar: Ahenkli bir düet

Banyo porselen ve seramikleri, ıslak alanlarda yapılacak dekorasyon uygulamalarının başında gelir. Üstelik bu zarif materyali hem zeminde hem de duvarlarda kullanarak birbirinden şık banyo tasarımları yaratabilirsiniz. Gustonuza en çok hitap eden modeller ile kullanımı ve temizlenmesi kolay, neme dayanıklı yüzeyler oluşturabilir; mobilya ve aksesuarlarlarınızla da uyumlarına dikkat ederek banyonuzun dekorasyonunu tamamlayabilirsiniz.

Banyo seramiklerinde birçok farklı desen, renk, doku ve boyut arasından özgürce seçim yapabilirsiniz. Doğal mermer görünümündeki karolardan, minimal çizgilere sahip alternatiflere, incelikli rektifiye uygulamalarından, porselen UV panolarına; NG Kütahya Seramik’in yepyeni 2021-2022 koleksiyonunda sizi ve stilinizi yansıtacak birçok seçenek bulunuyor!

• Marea

NG Kütahya Seramik’in yeni nesil estetik anlayışı ve çizgilerine sahip tasarımı 120x240 cm ölçülerindeki Marea ile banyonuzda zamansız bir atmosfer yaratabilirsiniz.

• Comet

120x240 cm ölçülerindeki Comet, mavi, gri ve toprak tonlarını büyüleyici bir harmoni ile bir araya getiriyor. Banyonuzdaki o son estetik dokunuşu, izin verin Comet yapsın!

• Alavya

Banyonuzda biraz hareket görmek istiyorsanız  120x240 cm ölçülerindeki Alavya’nın siyah-beyaz harmonisinden faydalanın. Alavya, sanat eserini andıran benzersiz tasarımı ile mermerin şıklığı banyonuza taşısın.

• Dört Mevsim

Yaratıcılığınızı kullanarak sahip olduğunuz veranda alanını oldukça havalı ve kullanışlı bir şekilde dekore edebilirsiniz. İyi düşünülmüş bir peyzaj düzenlemesi ile verandanızı herkesin sahip olmak isteyeceği, şık bir açık alana dönüştürebilirsiniz.

İşte verandanızı olduğundan çok daha ferah gösterecek, yaratıcı fikirler…

Veranda tam olarak nedir?

Evlerin girişinde bulunan, zeminle aynı hizada veya bir merdiven, basamak yardımıyla yükseltilmiş, üzeri çatı ile örtülü, yanları açık ya da camlı olan balkon veya teraslara veranda denir. İspanyolcada baranda, İtalyancada terazza sözcükleriyle bilinen verandaya, Türkçede sundurma ve kameriye de denir.

İlk olarak Hint mimarisinde ortaya çıkmış bir yapı stili olduğu düşünülen verandalar, zamanla Araplar, Hollandalılar ve Portekizlilerin aracılığıyla Avrupa'ya ve oradan da tüm dünyaya yayılmıştır. Bugün geleneksel Hint mimarisindeki biçiminden çok daha farklı tarzlarda karşımıza çıkan verandalar, özellikle müstakil yapılarda sıkça kullanılıyor.

Bizi yağmur ve güneşten koruyan verandalar, aynı zamanda yaşam alanlarımızda güzel zaman geçireceğimiz yerlerin başında geliyor. Evin dışarıya açılan yüzü niteliğinde olan bu güzel girişler, farklı yapı malzemeleri ve tasarım müdahaleleri ile bulundukları eve özgün bir ruh katıyor.

Elbette verandalı bir eve sahip olmanın sağlayacağı birçok avantaj var. Bizce verandalara, evin içine gösterdiğimiz özeni gösterirsek bu alandan alacağımız keyif de katlanacaktır.

Peki işe nereden başlamalı?

Veranda nasıl dekore edilir?

Dekorasyonda ilk kural önce büyük parçaları belirlemektir. Asıl oyuncular seçildikten sonra devreye küçük objeler ile tasarım öğeleri de girer ve bir ahenk oluşur. Ancak veranda dekorasyonunda işe çok daha küçük parçalardan; yani bitkilerden de başlayabiliriz.

• Çiçekler

Verandaya estetik bir görünüm kazandıracak çiçekler ile dekorasyonunun önemli bir bölümünü tamamlayabilirsiniz. Çiçeklerinizi dilerseniz yerde, küçük saksılarda; dilerseniz saksıları yerleştireceğiniz raflarda sergileyebilirsiniz. Bu konuyu dekorasyon önerilerinden bahsettiğimiz kısımda detaylandıracağız.

• Duvarlar

Değişen yaşam şartları, renklerine ve huzuruna sığındığımız bahçeleri hayatımızda eskisinden de önemli hale getiriyor. Bugün sayısız araştırma, bahçelerin ve açık alanların hem beden sağlığımıza hem de ruhumuza çok iyi geldiğini söylüyor. Haliyle her geçen gün daha fazla insan kendine alternatif nefeslenme alanları oluşturuyor, kendi mahsullerini yetiştirip daha sağlıklı ve nitelikli beslenmenin yollarını arıyor, hobileriyle ilgilenmek için zaman ve fırsat yaratıyor.

Kimimizin bahçesini dilediği gibi düzenleyecek bol alanı var. Kimimiz ise nispeten küçük bir bahçe alanına sahip. Aslında küçücük alanlardan bile harika bahçeler yaratabiliriz.

Bahçenizde uygulamak üzere ilham alabileceğiniz 3 modern modern bahçe tasarımı örneğini bu yazıda görebilirsiniz:

Bahçeniz için işlevsel bir peyzaj planına mı ihtiyacınız var? O halde kağıt ve kaleminizi hazırlayın, sizin için rehber niteliğinde bir yazı hazırladık. Bu yazıdaki ipuçlarını takip ederseniz en fonksiyonel bahçe sizinki olacak!

6 adımda işlevsel bir bahçe

Fonksiyonel bir bahçe yaratmak için takip edeceğimiz süreci gelin birlikte basit adımlara bölelim:

1. Alanınıza dair tüm verileri bir araya toplayın.
2. İhtiyaç ve isteklerinizi belirleyin.
3. Bahçe bakımı için nelere ihtiyaç duyacağınızı saptayın.
4. Bütçe belirleyin.
5. Peyzaj alanını düzenleyin.
6. Bitkileri seçin.

Bilgi güçtür

O halde işe ilk adımı detaylandırmakla başlayalım. Bahçe peyzajı genellikle kuşbakışı çizimlerle şekillenir. Siz de basit de olsa bir kağıt üzerinde cetvel yardımıyla ölçekli bir plan hazırlayabilirsiniz. Planınıza hangi cephenin hangi yönde olduğunu not edin. Ardından evi, garajı, varsa diğer binaları, ağaçları, yürüyüş yollarını, giriş çıkışları ve drenaj noktalarını işaretleyin. Evin içinde kapı, pencere ve sundurma gibi bölümleri de gösterin. Dilerseniz kanalizasyon ve elektrik hatlarını da belirtin.

Neye ihtiyacınız var?

Sıradaki adımda ihtiyaç ve isteklerinize öncelik verebilirsiniz. Alanınızın fiziksel özelliklerini tüm ayrıntılarıyla not ettikten sonra hem bugünkü ihtiyaçlarınızı hem de gelecekte gereksinim duyabileceğiniz şeyleri düşünmeye ne dersiniz? İşte cevapladığınız takdirde bu adımda ilerleme kaydetmenize yardım edecek bazı sorular:

• Bahçeyi kim kullanacak? Yalnızca yetişkinler mi yoksa çocuklar ve evcil hayvanlar da var mı?
• Bahçe en çok ne zaman kullanılacak?
• Ana kapı ve diğer giriş-çıkışlardan memnun musunuz? Bu alanlarda değişiklik yapılmalı mı?
• Farklı yaşam alanları arasındaki geçişlerden, yürüyüş patikalarından memnun musunuz? Bu alanların bir değişikliğe ihtiyacı var mı?
• Mevcut aydınlatmadan memnun musunuz? Değilseniz aydınlatma parçaları nasıl geliştirilebilir?
• Bahçenize hangi yapıları eklemelisiniz? (Veranda, gölgelik, barbekü alanı, oyun alanı, çiçeklik, kulübe vb. evcil hayvan alanları, depolama alanı, çardak, yüzme havuzu, süs havuzu, gölet, mini şelale, çit, dekoratif heykeller, park alanı, sulama sistemi, vs.)
• Bahçe bakımı için hangi aile üyesinin haftalık/aylık ne kadar vakti var? Dışarıdan destek alınmalı mı?
• Favori renk ve biçimleriniz neler? (Bu soru size özellikle mobilya ve dekoratif materyallerin seçiminde çok yardımcı olacak!)
• Hangi ağaç ve bitkileri seviyorsunuz? Hangi sebze ve meyveleri yetiştirmek istiyorsunuz?

Güzel bahçelerin sırrı: Özenli bir bakım

Bahçenizin bakımı için nelere ihtiyacınız var? Zamanınızı ve paranızı verimli kullanmak için tasarıma dair kararlarınızı vakitlice almalısınız. Önceden tasarlayarak atacağınız adımlar sayesinde  bakım için harcayacağınız zamanı da azaltmış olacaksınız. Örneğin biçmesi zor olan çim alanları oluşturmayın. Yıllık ve çok yıllık çiçekler yerine bakımı daha kolay olan ağaç ve çalıları tercih edin. Dikim yataklarında yabancı ot büyümesine karşı önlemler alın.

Ne kadar harcayacağınızı bilin

Bir bütçe belirleyerek peyzaj projenizin zaman ve para cinsinden maliyetini de hesaplamış olursunuz. Örneğin büyük ve pahalı bir projeniz varsa bunu mümkün olduğunca uzun bir zamana yaymaya çalışın.

Peyzaj alanını düzenleyin

Günümüzde modern peyzaj tasarımı deyince aklımıza polimorfik (birçok farklı biçime sahip olabilen) ve geometrik bölümleri olan bahçeler geliyor. Bu bölümler sayesinde bahçeler daha organize görünüyor. Siz de hangi bölümün hangi amaca hizmet edeceğini belirleyerek alanınızı kolayca organize edebilirsiniz. Bu adımda fonksiyonel bir diyagram çizimiyle işleri pratikleştirebilirsiniz. Böylece alandaki farklı bölümlerin şeklini belirleyip birbirleriyle ilişkilerini de kurmuş olacaksınız.

Örneğin misafirleriniz de dahil olmak üzere herkese açık olacak alanlar ile yalnızca aile üyelerine özel bölümleri ihtiyaç duyduğunuz biçimlerde çizerek birbirinden ayırın. Bu bölümlere, ev içi ve ev dışı da dahil olmak üzere hangi noktalardan erişim olacağını belirleyin. Erişimi sağlayacak yollarda hangi malzemeleri kullanmak istediğinizi saptayın.

Yoğun şehir hayatı birçoğumuzu yordu ve son birkaç yılda önemli ölçüde değişen yaşam şartları ile artık yüzümüzü yeniden doğaya dönmek istiyoruz. Artık bahçeli evlere ya da en azından verandası, terası veya balkonu olan yaşam alanlarına geçiş yapıyoruz.

Peki bu geçişi yaparken bahçemizi hangi ilhamla tasarlayacağız?

Farklı bahçe peyzaj fikirleri ile hem yaşam alanınızda farklılık yaratabilir hem de hayat kalitenizi artırabilirsiniz. Eğer modern bir tarza göz kırpanlardansanız bu yazı tam size göre!

Ufak ama etkili revizyonlarla modern bir bahçeye sahip olabilirsiniz. Hatta bir veranda ya da terası bile birkaç sihirli dokunuşla sadece size özel, çağdaş bir güzelliğe kavuşturabilirsiniz.

Eğer siz de bahçenizde modern bir peyzaj uygulaması yapmak istiyorsanız işte sizin için derlediğimiz, “Benim evime #ÇokYakışır” diyeceğiniz, birbirinden güzel 3 modern bahçe tasarımı örneği:

1. Güverte teras

Modern peyzaj tasarımında, bahçeler evin mimari tasarımını tamamlar. Tekrarlanan renk ve dokular ev ve bahçe arasında görünmez ama bütünlük hissi veren bir köprü kurar. İşte bu hissi tam olarak alabileceğiniz bir örnek: True North Architects ekibi, büyük kapı ve pencereleri olan bu çağdaş binayı, ahşap kerestelerin yardımıyla teras ve bahçe ile harika bir biçimde birleştirmemiş mi? Bir gemi güvertesini andıran bu zevkli ev, Avustralya'daki Gold Coast bölgesinde bulunuyor.

Sıcak yaz günlerinde serinlemenin en güzel yollarından biri güzel bir yüzme havuzuna dalmak, değil mi? Hele o yüzme havuzu sizin bahçenizde ise değmeyin keyfinize!

Günümüzün havuz tasarımları, son elli yılda arka bahçeleri hızla doldurmaya başlayan turkuaz çizgili dikdörtgen şekillerin çok ötesinde. Artık klasik tasarımların yanında çok daha modern çizgileri olan havuzları, doğal ve ekolojik modelleri ve prefabrik seçenekleri de konuşuyoruz.

Zeminden yüksekte, toprağa gömülü, keskin hatlara sahip ya da tamamen organik şekillerde, şelale dekorlu, ufuk çizgisinde havuz ve denizi birleştiriyor gibi görünen “sonsuzluk” modelinde... Belki spa özelliğiyle konforu artıran, belki de kaydırağıyla eğlenceyi doruğa çıkaran bir havuz… Peyzajla rekabet etmek yerine onu tamamlayan, belki bahçenin çiçekli ucunda, belki verandanın hemen devamında, belki bir sundurmanın altında, belki güneş ışınlarıyla parıl parıl parlayan, belki minimalist, belki daha sofistike…

Her halükarda dostları etrafında toplayan, partileri şenlendiren, estetik görüntüsüyle kahvaltı ve yemekleri güzelleştiren, yorgun bir günü en rahatlatıcı biçimde kapatan bir havuz…

Peki siz hayallerinizdeki havuzlu bahçeyi keşfetmeye hazır mısınız? İşte her bütçeye uygun, üstelik çocuklar ve evcil hayvanlar için de güvenli 5 farklı havuz modeli:

1. Taş havuz

"Bahçem benim en güzel şaheserimdir." Ünlü ressam Claude Monet, kuzey Fransa’nın Giverny şehrinde bulunan bahçesi için böyle demiş. Bugün baktıkça içimizi açan nice resme ilham olan, geçtiğimiz Mayıs ayında yeniden ziyarete açılan bu harika bahçe, insanın bahçesiyle kurabileceği sevgi dolu ilişkinin de kanıtı...

Siz de böylesi bir ilişkiyi yansıtacak, büyüklüğü engin bir deniz gibi hissettiren, her bir adımında emeğinizin olduğu, içinde bir müze edasıyla dolaşmak isteyeceğiniz, renkleri ve dokusuyla sizi ve yaşam tarzınızı anlatan bir bahçeniz olsun mu istiyorsunuz?

O halde gelin büyük bir bahçeyi tasarlarken dikkat etmeniz gerekenlere birlikte bakalım!

Hayali gerçeğe çevirecek ilk adımı atın: Plan yapın

Güzel ve büyük bir bahçe zaman, emek ve bakım gerektirir. Yeni büyük bahçenizi sıfırdan tasarlamayı istiyor ya da senelerin anısını biriktirmiş emektar bahçenizi yeniden dizayn etmeyi arzuluyorsanız gündeminizdeki ilk ana madde, işe sıkı bir planla başlamak olsun. Bu sayede bol vakit kazanacaksınız.

Kolları sıvamadan önce tıpkı bir evin mimari projesini çıkarır gibi bahçenizi bir çizim eşliğinde kağıda dökün. Bu aşamada bir peyzaj mimarından destek alabileceğiniz gibi ilginizi bilgi ile taçlandıracak online kaynakları da değerlendirebilirsiniz.

Bir envanter oluşturun

Ne istediğinizi belirlemeden önce elinizdekilerin bir listesini çıkarın. Bahçenizden yıllarca keyif almanızı sağlayacak bir alan yaratmak için önce elinizdeki veranda ve benzeri dinlenme alanlarını gözden geçirin. Mevcut ağaçlarınızı, bitkilerinizi, nerede hangi çiçeğin olduğunu, meyve ve sebze alanlarını, eğer varsa havuzunuzun ve etrafının kapladığı alanı saptayın. Güneş ışığının hangi saatte nereye düştüğünü, gölge bölgeleri, rüzgar alan kısımları, drenaj ve suya erişim noktalarını ve yaya trafiğinin aktığı yürüyüş rotalarını belirleyin. Hepsini planınızın üzerinde detaylı olarak gösterin. 

Ne istediğinize odaklanın

Artık bahçenizde neler olduğuna dair bir listeniz ve bu listeye nelerin eklenebileceğine dair bir fikriniz olduğuna göre ikisini bir araya getirmenin zamanı geldi demektir.

Örneğin dinlenme alanlarına dahil etmek üzere aklınızda yeni rekreasyon bölümleri mi var? Hemen not edin. Özellikle yaz sıcaklarında dinlenme alanlarınızın yetersiz kaldığını ya da yeterince verimli olmadığını düşünüyorsanız ağaç dikmeyi ya da başka yöntemlerle gölgelik alanlarınızı nasıl büyütebileceğinize odaklanın.

Bahçenize yeni katılacak bitkilerin türlerini, nasıl ve nerede büyüyeceklerini, çim ve çalı alanlarında yapmak istediğiniz değişiklikleri belirleyin.

Bitkileriniz için araştırma yapın

Peyzaj işlerinizi önce büyük ağaçları, ardından çalıları, sonra çiçekleri yerleştirerek en son da çim ekimini yaparak tamamlayabilirsiniz.

Bahçenizdeki bitkilerin seçimini yaparken görüntüleriyle birlikte eviniz ve bahçenizin çizgileriyle olan uyumuna da dikkat etmenizi öneririz. Estetikle birlikte tercihinize göre simetrik ya da asimetrik düzenlemeler eşliğinde, özellikle de orantılara dikkat ederek size özel bir kusursuzluğu yakalayabilirsiniz. Örneğin küçük bir bahçeye çok büyük bir ağaç koymayı tercih etmeyeceğiniz gibi büyük bahçenizi doldurması için de doğru büyüklüklerdeki bitkileri seçebilirsiniz. Binanızın ya da bahçenizin girişi ile yürüyüş rotalarına yerleştireceğiniz simetrik bitkiler ile harmonik bir alan yaratabilirsiniz.

Evden uzak alanlarda görece büyük bitkiler tercih ederken eve yakın ve sıkça kullanılan dinlenme ve yürüyüş alanları için daha küçük bitkileri seçebilirsiniz.

Bitkilerinizin bakımı da en az seçimi kadar önemli. Doğru bir bahçe bakımı için bitkilerinizi tüm özellikleriyle tanımalısınız. Zaman içinde ne kadar büyüyeceklerini, nasıl biçim değiştireceklerini bilmeniz, bahçenizin tasarımını ihtiyaçlarınıza ve gelişen koşullara adapte edebilmeniz için çok önemli. Bakım için günümüzün kolaylık vaat eden otomatik sulama sistemlerinden de faydalanabilirsiniz.

Yaşam alanındaki konforu şık seramik karolar ile artırın

Gereğinden fazla geçit yaparak alanınızı küçültmeyin ama ihtiyacınızın olduğu bölümleri de şık ve kullanışlı karolarla keyifli yürüme yollarına çevirin. Eğer bir havuzunuz varsa onun etrafı ile yemek masasının ve oturma gruplarının olacağı bölgeleri düşünerek bahçenizin stiline uygun yer ve duvar karoları kullanabilirsiniz.

Dış mekanınızı en verimli şekilde değerlendirmek; onu kendiniz, aileniz ve tüm misafirleriniz için en keyifli haline ulaştırmak için farklı renk, boyut ve tasarımlarda seramiklerden faydalanabilirsiniz. Doğanın kusursuz güzelliğini bahçenize taşıyacak seramiklerle hem yeşil alanlarınızı tamamlayacak, hem beton yüzeylere uyum sağlayacak, hem de bahçe mobilyalarıyla adeta düet yapacak eşlemeler yapabilirsiniz.

Bahçenizdeki seramik karo uygulamaları için birçok farklı trend ve fikirden ilham alabilirsiniz. Peyzaj alanları ile yürüyüş yollarını farklı ebatlarda ürünler ile döşeyebilir, ton sür ton şıklığını en yaratıcı haliyle kullanabilir, oturma alanlarının sıcaklığını ahşap görünümlü seramikler ile artırabilirsiniz.