ÇÖMLEKÇİ KADIN EFSANESİ
Çok eski zamanlarda, Batı Anadolu’da sanatkârlar ürünlerini haftanın belli bir gününde
büyük şehir pazarına götürüp satarlardı. İçlerinde bir çömlekçi kadın vardı ki
ürünleri sağlam ve güzel görünümlü olduğundan kısa zamanda tükenir, çömlekçi kadın da erkenden köyüne dönerdi.
Diğer çömlekçiler onu çok kıskanır ama bir türlü onun çömleklerinin kalitesine ulaşamazlardı.
Aralarında konuşup bir karar aldılar;
kadını takip edecek, çömleklerini yaptığı balçığı nereden aldığını öğreneceklerdi.
Sonunda öğrendiler de. Onlar da çömleklerini aynı balçıktan yapmaya başladılar.
Yalnız ne var ki balçığı çok uzaklardan taşımak gerekiyordu.
Çömlekçilerden biri, bir gün köyündeki atölyesini söküp,
balçığı aldığı dere ağzına taşıdı. Diğer çömlekçiler durur mu,
onlar da birer ikişer dere ağzına taşındılar.
Böylece meydana gelen köye “SERAMORIUM” (Seramik Şehri) adı verildi.
Seramorıum zamanla büyüdü, adı ise “ KOTIAION ” oldu.
Ve nihayet Kütahya denildi.
Kütahya adı 20. yüzyılda porselen ile birleşince
dünya devi
Kütahya Porselen
doğmuş oldu.
12